Karabasan sokaklarda
Geceler sakin başı boş serseri duygularda
Volkanlarda yanan ben
Yalan gülüşlerin ortasında
Gerçeği gören sen
Yağmurdan kaçan ben
Yağmurun yalınlıgında gerçeği saklama çabasındaki ben nasıl olurda gösteririm gerçeği

İzmir’in her sokağı denize çıkarken
Ben denize küstüm sana ihanet etmemek için
Denizi çok seversin bilirim
Belki bende severim diye
Korktum senden öte
Maviye aşık olurum diye

Neydi Bu Yokluk
İçinde Büyüyen Boşluk
Hayat Adlı Bu Tırmanış
Bildiğim  Bizi Bu Boşluğa İten Caresizlik
Başkaları İçin Yaşanmışlıklar
Sahte Gülümsemeler Mutlu Rolleri
 
İşte Gidiyoruz Gidiş Bu Gidiş
Kendimiz İçin Yaşamadan  Gülümsemeden
Avcumuzda Hasret Özlem Birde Bir Damla Mutluluk

Değişen Bir Şeyler  İçimde Bir Büyüyen Boşvermişlikler
Ne Değişti Bugun  
Yüzüme Vuran Umutsuzlugun
Gözlerimden Düşen Damla Damla Hasretin
Yüregime Bıraktığı İzler
Hayatı Sürdüre Bilmek İçin Degil
Yaşaya Bilmek İçin Nefes Almak

Hiç vazgeçmedim senden
Dilimin söylediklerini yalanlayan yüreğime
Düşman onurum bastırdı herşeyi
Kırıldı kanadım gökyüzüne hasret martılar gibi
Hasretim pişmanım diyemedim
Yanlızlık bastırdığında yüreğime
Bir hayal bir Umut yüzün nefesin
Sana dilimin söylediklerini Duyunca yüreğim
Vazgeçti kendinden diyemedi yalan
Sesine hasret günlerde
Kokunu aradım sokaklarda
Yağmur damlalarına sordum seni
Seversin beni anarsın belki diye
Pişmandım kırgındım
Korktum geri dönmeye seni daha fazla incitmeye
Yaşadıklarını özümsemek kolay olmadı
Aklımda sen varken yabancı bir nefesin yanında olmak
Sen benden ben senden gidemeyince

Geçmede yıllar yanlızlıkla
Öfke denizinde kinle beslensekte
Bir merhaba yakar geçer herşeyi
Kalan bir kırgınlık bir pişmanlıktır içten içe acıyan
Vazgeçilemeyen sevdadır anlayışla Özlem’le pekişen
Bir gülümsemedir ansızın yüzünde beliren

Ne çok anımız varmış sevgiyle bekleyen
Unuturuz diye kandırmışız kendimizi
Hiç unutulmamış ki
Çaresizlikmiş bizi bizden eden

Bir boşluktaydık zamanın içinde
Yağmurlarda andık birbirimizi
Rüzgarlara fısıldadık ismimizi
Dilim söylemesede kalbimdeki seni
İnkar edemem sana olan hasretimi

Deniz, yagmur, hüzün, mutluluk, kavuşma, özlem, hasret,
burcu, umut yitip giden yolculukların ardından gözyaşlarınla dolu
gökyüzüne bakarken bir burcu umut ile denizin
mavisinde kaybolan kavuşma özlemini yağmurda
ıslak hüzünün içinde mutlu anılarının izlerini ararken
hasretiyle yanıp tutuşan yürek seni bekler, seni özler.

Burçlar, renklerle tasvir edilir Yıldızların ışıltısı,
yagmurun hüznü Geçmişteki anılar, gelecekteki umutlar
Bir arada, birbirine karışır.
Burçların rengi, yagmuru özler
Tenin kokusu, geçmişi hatırlatır
Gelecekteki umutlar, yıldızların ışıltısı ile parlar
Bir arada, birbirine karışır.

Yagmuru seven bir kadına bakarken Özlem ve hayranlıkla doluyorum
Gözlerinin içinde güneşin parladığını görürken Nefesinin kokusunu alıp içimde hissederken
Sözlerle anlatamayacağım duyguları
Sonsuzlukta kaybolan yolculuğun izlerini ararım

Gözyaşlarının ıslaklığında kaybolan Anılarının izlerini ararken
Yagmuru seven bir kadına aşık olmuşum
Gözlerinin içinde kaybolan güneşi ararım
Nefesinin kokusunu alıp içimde yaşarım
Sonsuzlukta kaybolan yolculuğun izlerini ararım.

Hasretle örülmüş gecelerde Hüzün, en yakın dostum olmuş Kavuşamamanın acısı kalbimde Rüyalarımda güneşli güz yağmurları düşmüş

Özlemlerim mutluluğu ararken Denizin sonsuz maviliği gibi Aşkın ateşi içimi sararken Öfke dalgalarıyla yarışır gibi

Bazen huzur bulurum sessizlikte Yanlızlık kalabalıkta bile olsa Tek başıma kalkarım her zorlukta İçime kapanmam, hayatıma renk katarım coşkusuyla

Hasret, hüzünle kaplar benliği, Kavuşamamak özlemlerimizdeki en büyük kederi. Güneşin doğuşu, güz yağmurları eşlik eder ayrılığa, Rüyalarda buluşmak tek tesellimiz olur aşkımıza.

Deniz kızgın, dalgalar öfke içinde coşar, Sevgimiz depreşir, ateşler saçar. Sonsuzluğa doğru sürükleniriz fırtınaların ortasında, Yine de birbirimize sıkı sıkıya sarılırız hayatta.

Özlemimiz, mutluluğa kavuşmanın verdiği hazzı yüceltir, Sessizliği bozar, kalabalıkta bile yalnızlık hissini duyurur. Bir avuç umutla kalkarız yeniden ayakta, Gözyaşlarımızla sulanır yüreklerimiz, içine kapanırız karanlıkta.

Bir rüzgar eser, deniz kokusuyla birlikte, Huzur verir bize, sıcaklık ve özlemle birlikte. Bir öpücük bırakırız dudaklarda, gülüşlerimizde, Hep birlikte gökyüzünde uçarız kuşlarla, bulutlarla eşdeğerde.

Dinginlik, sakinlik, okyanusların sonsuzluğunda kayboluruz, Sevgimizle birleşir, hayatın kıyısından içeri doğru yolculuk yaparız. Ve hayatın her anında, kalbimizde taşıdığımız aşkımız, Bir ömür boyu bizimle, her an yanımızda, hiç bitmeyecek sonsuzluğumuz.

Hasretin acısı yüreklerimizde kaldı, Hüzün ise her anımızda bir karanlıkta saklı. Güneşli günlerde bile içimizde bir özlem var, Kavuşamamak, hep uçarı rüyalarda kalır.

Aşk sonsuz bir deniz, öfke ise fırtınalı bir dalga, Birbirine karışır bazen, ikisinin de ayrı bir algıda. Kalabalıkta yalnızlık, sessizlikte huzur ararız bazen, Bir umut, bir sakinlik, dinginlik ararız hayatta, her demde.

Öpücükler, dokunuşlar, sevgi dolu şehvet, Saf ve temiz güzellik, her an her yerde kendini gösterir. Sıcaklığıyla tenimizde iz bırakan dudaklar, Özlemi daha da arttırır, sevişmek ise gerçeği örter.

Gözlerimizde yaşlar, kokularında burcu burcu hisler, Rüyalarımızda görüp dokunamadığımız düşler. Çölde su, deryada deniz ararız kimi zaman, Ama hayatın içinde de, umutla her daim yürürüz biz insan.

Burcu burcu bir koku yayılır yavaşça, Sevgi dolu yüreklerde umut yeşerir her daim. Hayatın dalgaları arasında sevinçle yüzülürken, Huzurun kollarına sığınıp, sessizlikte dinlenir insan.

Yağmurlar düşer bazen, hayatı sulayıp temizlercesine, Toprakta yeşerirken umutlar, gökyüzünde belirir güneş yeniden. O an, yüreklerdeki sevinç büyür, coşar, taşar dışarı, Ve sessizlik yerini mutluluğa bırakır, hayatın her yerinde.

Kiminde güneşin ışıltısı, kiminde yağmurun serinliği huzur verir, Ama ortak paydada buluşan bir şey vardır: sevgi. Sevgi dolu yürekler, umutla yaşar, güler, koşar, yürür, Ve hayatın her anında, huzur ve mutluluklarında ortaklaşırlar.

Burcu burcu kokunun eşliğinde Sevgi, umut ve sevinç içinde Huzur buluruz sessizlikte Yağmurun ve güneşin güzelliğiyle

Gökkuşağı gibi renklenir hayatımız Birbirine karışır zevkler, renkler ve kokular Burcu burcu koku sarmalar her yanı Sevgi ile sararız her duyguyu

Yağmur damlaları ıslatır yeryüzünü Sessizliğe bürünür her şey Ama umut doludur yüreklerimiz Çünkü güneş hep doğacak, aydınlık gelecek

Güneşin yüzüne baktığımızda umutleniriz Huzur buluruz sevincin içinde Yağmurun ardından toprakta açan çiçekler gibi Güzel günler gelecek, mutlu olacağız biz de.

sevgilim, Sen benim gökyüzümdeki en parlak yıldızsın. Seninle hayatım rakı bardaklarında kaybolurken, Neşeyle dolar, sevinçle taşar içim.

Kederimiz olduğunda bile, Sonsuz güvenin ve sevginin varlığına sığınırız. Gözlerindeki ışıltı her daim kalbimi aydınlatır, Gülerken ağlayan gözlerin, içten içe ağlayan sevgilerinle sen benim her şeyimsin.

Özleminle bakan gözlerin, Kokunu içime çekerim her zaman. Dudaklarındaki sessiz çığlıklar, İçimi titreten tatlı fısıltıların.

Seni sevmek, seninle olmak, Benim için hayatta en büyük şans. Sen benim güneşim, benim yağmuru, benim rüzgarım, Sen benim hayatımda açan en güzel çiçeksin.

Sonsuz aşkınla yanımda olduğunda, İçimdeki tüm kederler silinir gider. Sana sarılmak, seni sevmek, Benim için özlemle beklediğim en güzel şey.

Çok uzaklarda bir yerde, Sevgi yağmuruna tutulmuş bir bulut var, Aşk ve şehvet dolu inci gözlerinde, Yağmur beklentileri sonsuz bir denizde kaybolmuş.

Birikmiş aşkın denizi gibidir, Okyanuslar kadar derin ve engin, Gözlerinde yankılanan deniz kızı şarkıları, Gemi misali yolculukta olan kalbime sevgiyle eşlik eder.

Sarı saçların güneş gibi parlar, Yılların leylak kokulu teninde, Asalet ve temizlik hüküm sürer, Yufka yürekliliğin peri masalı gibidir.

Rüyalarımın ve hayallerimin sahibisin, Adın her daim kalbimde saklı, Uzaklardan bile seni beklemek güzel, Seni sevmek yağmurda ıslanmak gibi saf ve temizdir.

Kıvrak saçları rüzgarla dans ederken, doğanın güzelliğiyle birleşirken, Mitolojideki aşkların destanı anılır, Yürekler tutkulu aşklara can verir.
Zeytin ağaçları dolu ova, Çocukların neşesi, aşkın afrodizyakı, Sevgililerin ateşi, yüreklerde coşkuya dönüşür, adın, asil ve soylu, aşka ilham olur.
Nefesinde kaybolan umutlar, aşkların izinde, Sarı saçlar dokundukça yüreklerdeki sızıya derman olur, Temiz ve saf aşk, su gibi akar kalplere, Burcu adıyla birleşir, mistik bir şiir olur bu sefer.

Umut dolu bir yürekle doğayı seyrettim,

Doğan güneşin sıcaklığına dokundum,

Nefes aldığım her an sarhoş oldum,

Yaşadığım gerçeği kimseye anlatamadım.

Tabiatın kucağında, sabır bir çiçek, Umut yeşerten, bekleyen bir rüzgar. Beklenti gizli, umut dolu bir köşe, Aşkın dans ettiği, baharın izinde.

Sevgi, gökyüzünde parlayan yıldız, Işıltısıyla sarar her kalbi, her iz. Gökyüzü, sevgililerin masum bakışı, Rüzgarın öpüşü, ıslak ve tatlı.

Öpücükler masum, temiz bir yağmur, Nefes nefese, sevgililerin umudu. Kıskanma, bir gölge gibi araya girer, Ama sevgi güçlü, kalpler birleşir.

Temmuz sıcağında serin bir nefes, Aşkın dansıyla dolu bu bahar mevsimi. Sabırla beklenen, umutla dolan, Sevgiye dair bir öykü, her dize.

Gökyüzü mavi, sevgi beyaz, Baharın melodisi, rüzgarın şarkısı. Sabır ve umutla örülen bir masal, Aşkın hüküm sürdüğü, sevgi dolu anlar

Gözlerinde umut, ayçiçeği sarısı,

Beklentiler içinde kaybolan gece.

Yalnızlık, ışıksız bir deniz gibi çevreliyor,

Özlemle dolup taşıyor içimde sevda.

Sevişmek istiyor, çoşku dolu kadife ten,

Nefesin kar yagmuru gibi serinletiyor.

Ellerimde beklenti, sabırla sevgiliyi beklemek,

Aşk, masum bir yağmur damlası gibi düşüyor.

Görsem yeter, aynı şehirde nefes alsam yeter,

Yıldızlar rakı kadehinde parlıyor.

Fasılın melodisiyle dans ediyoruz,

Buzlu bir su rakısı kadehinde sevdamızı içiyoruz.

Şiir bulutlarında adını anıyorum,

Name gizli, haykırmak istiyor içim.

Susmak, saklı sözlerini barındırır,

Deniz mavi, asaletle duruşunu sergiliyor kıyısında.

Rüzgarın melodisi eşlik eder sözlerimize,

Sesimiz, denizin mavisine karışır.

Şiir bulutlarından damlıyor dizeler,

Gizli hayallerimizi sergiliyoruz içimizden.

Rakı masasında yankılanan bir hüzün,

Mezeler arasında kaybolan bir hasret.

Göz yaşları karışır rakı kadehine,

Sabır ve özlem dans eder sofrada.

Özlemle harmanlanmış bir ahenk,

Aynı şehirde nefes aldığına şükretmek.

Rakı sofrasında paylaşılan gözyaşları,

Hasretin hüznüyle birleşir, iç içe geçer.

Bir masada sabır ve özlem çiçeklenir,

Gözlerde yankılanan bir hüzün belirir.

Mezelerde hasretin acısı hissedilir,

Aynı şehirde nefes almanın huzuru yaşanır.

Rakı masasında sevgi ve dostluk var,

Göz yaşlarıyla silinen bir hüzün.

Sabır, özlem ve hasretle yoğrulan anılar,

Aynı şehirde nefes almanın kıymetini hatırlatır.

Tabiatın kucağında özlemle yanıyorum, Sevgilinin izlerini ararım her an. Gökyüzünde süzülen kuşlarla özdeşim, Onunla buluşmak için özlem duyarım.

Gözlerim yıldızlara takılı kaldı, Gelmesini beklediğim sevgilim adeta. Rüzgarın getirdiği esintide ararım, Özlemle dolu yüreğimde onun izini.

Dağlar, denizler, ormanlar bilsin adını, Sevgilinin dokunuşu, şimdi uzaklarda. Ağaçların yaprakları fısıldar sözünü, Özlemle titreyen kalbim, sevgilime yanar.

Güneş batarken, yıldızlarla konuşurum, Sevgilim nerede diye sormaktan yorulurum. Doğanın kollarında kaybolan özlemim, Gelmesini bekler, dualarla sararım.

Gökyüzü mavisinden, deniz kokusundan, Hatıralarımızla dolu bu özlem zamanında. Sevgilim, uzaklarda olsa da duyar beni, Kalbimiz bir, özlemlerimiz sonsuzca birleşir.

Beklemek bir özlem, sevgilinin gelişini, Doğanın kucağında, sabırla beklerim. Çiçekler açar, kuşlar öter umutla, Sevgilinin yanına doğru yol alırım.

Hayatın zorluklarında dimdik duran bir kadın, Burcu, güçlü ve kararlı, yürürken bile zarif. Zor zamanlar gelir, fırtınalı günler yaşanır, Ama o, içindeki çiçek gibi asla solgun değil.

Narin bir gül gibi, hisleri incitilebilen, Ama yine de güçlü, kalbinde sevgiyle dolu. Hayatın zorluklarına meydan okurken, Gözleri, umutla parlar, direnişle dolu.

Zamanın yükünü omuzlar, adeta bir kahraman, Her zorluğa meydan okur, sakin ve sabırlı. Sevgilisinin yanında, en güzel anı yaşar, Hassasiyetiyle dokunur, bir çiçek kadar narin.

Gökyüzündeki yıldızlar gibi parlar geceleri, Hayatın getirdiği zorlukları alt edercesine. Bir sevgili olarak, sadakatiyle dolar dolup, Zorlu zamanlarda bile güzellikle parlar.

Burcu’nun kalbinde sevgi, güçle birleşmiş, Zor zamanlarda dahi, aşkıyla parlıyor. Hassas bir çiçek gibi, ancak fırtınalara dayanır, Hayatın zorluklarına dik duran bir kadın.

Göz yaşındaki umut, gülüşündeki hasret, Hayatın zorlukları, imkansızlık ve sonsuz sevgi. Çaresiz kabullenme, rakı masasında isyan, Gözden düşen okyanus, kristal kadar kırılgan.

Elmas kadar sert, aşk ve hasretin asaleti, Zarif bir dokunuşla, ruhu derinden sarsar. Kabullenme çaresizliği, hayatın cilvesi, İsyan ederken masaya, içinde yanan ateş.

Gözlerindeki derinlik, okyanus kadar engin, Ama bir o kadar da kırılgan, kristal gibi hassas. Sevdayla sertleşen kalp, elmas kadar sağlam, Ama içindeki ateş, aşk ve hasretle yanar.

Zorluklarla dolu hayat, imkansızlıklarla sınar, Ama sevginin asaleti, her zorluğu yenecek kadar güçlü. Zarif bir dokunuşla, umut filizlenir göz yaşlarında, Ve hayatın zorluklarına rağmen, aşk asaletle yaşar.